DOLUNAY AKER HAKKINDA


27 Mart 2022 Pazar

Roland Barthes'ın Dostluğu Hepimizin Dostluğu


Yeryüzüne iki kök olarak düşmüş bu iki ismin (Barthes ve Sollers’in) etrafında bazı konuları konuşmak aydınlatıcı olacaktır. Mektup ve iki ‘dostluk anlatısı’. Sollers’in Barthes hakkında yazdığı iki kapsamlı yazıyı tam da kitabın adıyla birleştiriyorum. Roland Barthes’ın dostluğu, hepimizin dostluğu. Entelektüel paylaşımın, kafa denkliğinin (Kristeva’yla uyum) oluşturduğu dil, kaygısız dostluğun dilidir. Sollers’in çok önceden payını aldığı övgüye bir karşılık belki de bu anlatılar dizisi. Barthes’ın koruyuculuğu altında geçen şen günler. Fransız entelektüel tüfeklerinin Sollers ve Kristeva’ya patladığı anlarda bir aşık gibi Barthes nöbette bekliyor. “Birinin beklemesi gerek” Mektubun türler arasında o sıcak duyumsaması yazının gerçekliğini, harflerin etkileşimini diğer yazı alanlarına göre daha fazla yaşamsal kılıyor. Barthes’ın aceleci bir tavırla çok değer verdiği dostuna yazdığı mektuplar bir zaman kaybının da işareti. Gezinti halinde kayıp dilin kendisini huzurlu hissedeceği yere ait olma telaşı. Barthes için bu aitlik durumu, yeri, sığınağı Sollers’ti. Yazıya ve dile aşık bir adamın durmadan kurcaladığı mekân onda ayrıca bir sınırlılık durumunu da yaratıyor. Kuşkusuz Barthes bundan şikayetçi değil. Olsa olsa yorgun. Annesinin ölümsüz imgesi, yalnızlığının rüyasıyla eşdeğer. Barthes, Sollers’i tanımlarken, onu bir yazar olarak ele alırken (Yazar Sollers) kendi kafasında Sollers’e dair adlandırmalarını nasıl şekillendiriyordu acaba? Sollers’e kulak vermemiz yeterlidir: 

“Aşka benzer, çok şaşırtıcı bir ahbaplık içinde biz nasıl dost olduk? Ender görülür bir durum bu. Ben kolay kolay hayran olan biri değilimdir, ama Barthes’a hayrandım. O da bana hayrandı. Peki ne oluyor? Durumu kabul ediyorsunuz ve ötekinde, boyunca ilerleyebileceğiniz, kimi kez etkileyebileceğiniz, olsa olsa saptıracağınız son derece belirli bir iç gelişme hissediyorsunuz. Bu bir benzersizlik ile bir başka benzersizlik arasında hemen yapılan –ya da hemen yapılmayan!- sözleşmedir. Nesnel nedenler konusunda bir kez daha küsüşebilirdik. Sözgelimi Çin konusunda, ya da ben cambazlıklar yaptığımda. Aslında kendisi yaptığım her şeyi bağışlardı: Dostluk da budur işte.” 

Birbirini iyi tanıyan iki dostun, (bence iyi tanımak da yetersizdir.) tutkulu, iteleyici, gelişim gösteren kaynaşması etkileşimi odak noktası yapıyor. Öznenin kendisini yitirmek pahasına bağlılığını vurguladığı her bir an iktidarların yıkıldığı, verimin döndüğü, yaratımın güçlendiği sağlam bir trapezdir. Ötekini rahat bırakmayan bu diyalog histerik tepkilerle amansız bir savaşa kapılarını açtı: Sollers ve Barthes o kapının iki ucunu ölülerle konuşarak tamamladılar. 

İkilinin entelektüel sohbetlerinin çerçevesi de çıkıyor ortaya böylece. Sollers’in yazılarını okurken zamanın kullanımını düşündüm. Azalmaya gitmek, boşluk, Barthes’ın ciddiyeti. En önemlisi yoğunlaşma. Barthes zamanı ikiye ayırır: 

“Yazıda esasen iki zaman vardır: Birinci zaman, gezintinin zamanıdır, neredeyse dolaşının zamanıdır; bu dönemde hatıralar, duyumlar, hadiseler, arasında dolaşılır, bunlar serpilip gelişmeye bırakılır. Sonra ikinci bir zaman gelir, üzerinde yazdığımız masanın zamanı…”

‘Masanın zamanı’, toplanmanın da zamanıdır, toparlanmanın, Sollers ve Barthes bu toparlanma işlemini ortak gerçekleştiriyorlardı, soru sormanın ve ötekini hatırlamanın, uyandırmanın diyalektiği vardı onlarda. Masa ikiye ayrılıyordu ama her biri ötekinin masasına dökümanlar yerleştiriyordu. Mektuplar, Sollers’in yazıları, Barthes’ın Sollers hakkında yaptığı çalışmalar bunun kanıtıdır. 

Sollers, Barthes’ı anlatırken aslında çağdaşlarından nasıl ayrıldığını da anlatıyordu. Bilgiçlik taslayan entelektüelin karşısına bilgisiyle dikilen Barthes. Yetinmeyen, devamlı sınırlarını aşan, dikkatli, ekonomik, (Barthes’ın en sevdiğim özelliği) karşı-öznenin saptırıcılığıyla meşgul, yaşadığı evin sorgusunu bütün kısıtlamalara rağmen sürdüren bir süreklilik. İmgenin, mitin, yapının tezgâhta arşınlanan yolculuğu. Kavganın nerede olduğunu bilmek istiyoruz. Barthes bu konuda iyi bir kılavuz. Sahte düşmana karşı gerçek savunu. Barthes’ın olduğu kadar Sollers’in de payı var bu büyümede. Gerçek dostluğun gerçek şarkısı. Tınılar mitlerden önce birleşir.

Dolunay Aker    

Caz Kedisi, sayı: 22, 2020 

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Roland Barthes'ın Dostluğu Hepimizin Dostluğu

Yeryüzüne iki kök olarak düşmüş bu iki ismin (Barthes ve Sollers’in) etrafında bazı konuları konuşmak aydınlatıcı olacaktır. Mektup ve iki ‘...